ABD uçuşa yasak bölge’ye mesafeli
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Ben Rhodes, Suriye’de “uçuşa yasak bölge” oluşturulmasının temel sorunları çözeceğini düşünmediklerini söyledi.
Rhodes, ABD Başkanı Barack Obama’nın Laos ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Obama arasında Çin’de yapılan görüşmenin ardından Türkiye’nin Suriye’de uçuşa yasak bölge kurulmasına ilişkin çağrıları hakkında ABD yönetiminin görüşlerinin değişip değişmediği sorusu üzerine Rhodes, öncelikle Fırat Kalkanı Harekatı’na değinerek, ‘IŞİD’in Suriye’de Türkiye sınırından temizlenmesine yönelik ilerlemeden büyük memnuniyet duyduklarını’ dile getirdi.
Bunun, uzun süredir Türkiye ile görüşmelerinde odaklandıkları bir konu olduğunu hatırlatan Rhodes, şöyle devam etti:
“Sahada Suriye Demokratik Güçlerine destek için yaptığımız kendi operasyonlarımız Münbiç’in temizlenmesine yardım etti. Münbiç, DAEŞ savaşçılarının Türkiye’ye doğru önemli bir geçiş noktasıydı. Türkiye’nin Cerablus’taki operasyonları ve sınırdaki temizlik operasyonları da oradaki sınır bölgesinin kesilmesine olan önemli önceliğimizde ciddi ilerleme sağladı. O bölge, yabancı savaşçıların Suriye’ye girip çıktığı bir yerdi ve Türk güçleri, muhalif güçler, bizim lojistik desteğimiz ve hava desteğimiz sayesinde sınırın o bölgesini kapatabilirsek DAEŞ’e karşı büyük bir kazanım elde etmiş olacaktık.”
Rhodes, uçuşa yasak bölge konusunda ise ABD’nin görüşlerinin değişmediği mesajını verdi.
ABD askeri kaynaklarını, IŞİD ve El Nusra ile mücadelede kullanmak istediklerini belirten Rhodes, “Uçuşa yasak bölgenin sahadaki temel sorunları çözeceğini düşünmüyoruz çünkü sahada hala bir savaş devam ediyor. Uçuşa yasak bir bölge sadece belli bir alanı kapsamış olacak. Oysa sorunlar ve şiddet ülkenin genelinde.” dedi.
Türkiye sınırındaki temizlenmiş alanın korunması halinde daha geniş bir alanda güvenliğin sağlanacağını ve yabancı savaşçı akışının duracağını belirten Rhodes, bu düşüncelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan ile paylaştıklarını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin’de yaptığı konuşmada Fırat Kalkanı operasyonuyla ilgili bilgi verirken, uçuşa yasak bölge teklifini Puıtin ve Obama’ya ilettiğini anlatmıştı. Erdoğan, “Bu arada yeni bir hamle de Kilis’in karşısında Çobanbey, Rai denilen bir bölge var, oradan da girmek suretiyle yine ılımlı muhaliflerle beraber bizim işte o 90-95, 40-45 kilometre diye ifade ettiğimiz bölgeye yönelik, orası da yine DAİŞ’ten temizlendi ve böylece bunlar Fırat’a kadar birleştirilmiş durumda. Fırat’a kadar birleştirmek suretiyle artık gerek bizdeki şu anda bulunan Suriyeli vatandaşlar gerekse Suriye’den iltica etmek isteyenler şu anda kendi topraklarında, kendi evlerinde daha huzurlu yaşama imkanını bulacaklar. Onlarla ilgili, gerek eğit-donat ile ülkemizde eğitilmiş olan ılımlı muhalifler gerekse oranın süratle uçuşa yasak bölge olarak ilan edilmesi ki sayın Obama’ya da teklifim budur, sayın Putin’e de teklifim budur, bu şekilde koalisyon güçleri ile bu sağlanabilir. Bu adımı atmanın da gayreti içerisindeyiz.” demişti.
Fethullah Gülen’in iadesi
Ben Rhodes, Fethullah Gülen’in iade edilmemesi halinde Türk-Amerikan ilişkilerinin ciddi zarar görüp görmeyeceği ve bundan endişe duyup duymadıklarına ilişkin soruyu da yanıtladı.
Şüphesiz bu konunun, iki ülke arasındaki ilişkilerde rahatsız edici olduğunu vurgulayan Rhodes, şunları kaydetti:
“Başkan’ın, Gülen’i iade etmeyi seçmesini sağlayacak bir sistemimiz yok. Türkiye’nin endişelerini ciddiye aldığımızı göstermemiz bence önemli. Bu yüzden Adalet Bakanlığı, Türkiye’nin sunduğu kanıtları incelemek ve Türk muhataplarıyla konuyu ele almak için çok fazla kaynak tahsis etti. Bence Türk hükümeti konuyu ciddiye aldığımızı görüyor. Endişelerini görmezden gelmiyoruz, sadece ‘Yasal bir eşiği tutturmanız gerekiyor’ diyoruz. Bununla ilgili görüşmelerimiz devam edecek.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Obama’nın Çin’de olumlu bir görüşme yaptığına dikkati çeken Rhodes, görüşmeye ilişkin yorumların tonunun da bunu yansıttığını sözlerine ekledi.